Çocukların özenle büyütüldüğü, “Aile ne kadar genişse, o kadar eğlencelidir.” görüşünün en derinime işlediği bir ailede büyüdüm. 3 kız çocuğunun en büyüğü olarak birazcık! daha sorumluluk almak zorunda kaldığım zamanlar oldu. Bu sorumluluk bana mükemmeliyetçi bir karakter hediye etmiş olsa da, zaman zaman en iyi hedefe ulaşmak konusunda fazla ısrarcı olabiliyorum.
Çocukluğumu -ve hayatımın şimdiye kadar geçirdiğim kısmını- bir çizgi film/animasyon tutkunu olarak sürdürdüm. Bu sayede kendimi çocuklarla daha da yakın hissediyor, onların keyifli dünyasında yolculuğa başlıyorum. Bu yolculuk her gün devam ederken “İlk insan nasıl olmuştur?” sorusuna cevap verebilmek ya da bir çocuğun saf hüznüne şahit olmak beni en çok zorlayan şeyler oluyor.